8 Mart 2013 Cuma

el.

1.

kapı kapanıyor. güneş; mesaisine geç kalmış bir işgüzar edasıyla aydınlatıyor etrafı. soğuktan titriyor olmama rağmen gözlerimi neredeyse açamıyorum. biri beni bilmediğim bir yöne doğru çekiştiriyor, hararetle bir şeyler anlatarak. karşı koyamıyorum, sese odaklanamıyorum. bir yere geç kaldığımızı sanıyorum, ancak güneşin gözlerimde yarattığı acıdan ve soğuktan uyuşmuş olmalıyım, sorgulayamıyorum. daha, çok daha büyük adımlar atmam gerektiğini fark ettiğim o an, beni sürükleyen elden bir anlığına kurtulup hızla yere çarpıyorum. dizlerim acıyor. ağlıyorum.

2.

her zamankinden farklı kokan bir yatağın sağ tarafında uyanıyorum, yanımdaki bir başkasına ait ağırlığı hissederek.  ¨yanımdaki adamı tanıyor olmalıyım.¨ diyorum. ¨çünkü tanımıyorsam bir şeyler ters gidiyor demektir.¨ yavaşça öteki ağırlığa çeviriyorum yüzümü. bir şeylerden korunuyormuş gibi sıkı sıkıya kapalı gözleri, aralanmış dudakları, inip kalkan göğsü ve beni sıkı sıkıya saran bu eli hatırlıyorum. ağır hareketlerle yataktan kalkıyorum. sessizce evden çıkıp yavaş yavaş yürüyorum sokağa doğru. aniden dizlerimde bir acı peydah oluyor. ağlıyorum.

son:

¨aldım karşıma.¨ diyor boğuk bir ses. ¨tane tane anlattım. olmuyor dedim. yürümeyecek. ben ne yaparsam yapayım o hep geride kalacak. hep bir adım geride. bi zaman sonra bu durum onu rahatsız ettiği kadar rahatsız edecek beni.. düşünsene... düşecek. çok canı yanacak. düştükçe onu kaldırmak için duracağım ben de. ona sorsan kabul ediyor sürüklenmeyi. düşe kalka devam edecek, belli. peki ya ben sürüklemek istiyor muyum? kendine verebildiği tek söz bir başkasının varoluşuna dokunmamak olan biri için bu imkansız değil mi? peki ya o? gerçekten gelmek istiyor mu gideceğim yere, yoksa tek isteği benimle mi gitmek? hepsinin ötesinde asıl soru şu; ben nereye gidiyorum?! farkında mı ne olup bittiğinin acaba? sanmıyorum. öyle olsa dururdu. canının bu denli yanacağını bilse fazladan bir adım daha atmazdı...¨ anlatıyor. arada bir burnunu çekip ağlamaktan sırılsıklam olmuş yüzünü kuruluyor elleriyle. benim gibi. ben. içimde yankılanıp karşı tarafta hafif bir baş sallamaya sebep olan bu sesi tanıyorum.

dizlerim acısın istiyorum, olmuyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder